Özgür Özel: Emekliyle çalışanı karşı karşıya getirmeye çalışıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halk buluşmaları kapsamında memleketi Manisa'nın Soma ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Cengiz Topel Meydanı'nda seçim otobüsünün üzerinden halka seslenen Özel, 31 Mart'taki yerel seçimlerde partisinin adayları için destek isteyip, "Sandık başına gidince 4 oy kullanılacak. Bu oylardan önce bir tanesi çok çok kıymetli. O oy yakasında bir parti rozeti olmayan, arkasında bir parti gücü olmayan, sizlerden oy isteyen muhtarın oyu. Bunun için sizden ricamdır, hangi görüşten olursa olun muhtarlarımıza sahip çıkalım. Hepsine başarı diliyorum. İkinci oy belediye meclisi için, üçüncü oy Somamız için ve dördüncü Manisa Büyükşehir Belediyesi için" dedi.


MANİSA BELEDİYE BAŞKANI'NA ELEŞTİRİ

Özel, şöyle konuştu:

* "Manisa Büyükşehir Belediyesi 2009 yılında bir yanlış adaylıkla o günün şartlarında seçim 'AK Parti'ye gitmesin' diye bir kişiye verildi. Daha sonra büyükşehir seçimlerinde yeniden seçildi. İlk zamanlarda uzaktan davulun sesi hoş gelir, 'Manisaspor başkanıymış, eşi İzmir'denmiş, ailesi CHP’liymiş' gibi laflarla bizim çok anlatmamıza, çok itirazımıza rağmen Cengiz Ergün büyükşehir belediye başkanı seçildi. Ne yaptı, verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı. Manisa’da Türkiye'nin en pahalı suyunu sattı, Türkiye’nin en pahalı suyunu siz kullanıyorsunuz. Ulaşımı aksattı, arapsaçına döndürdü. Türkiye’nin ölçek bazında en pahalı toplu ulaşımını siz kullanıyorsunuz.

* 'Ben de Atatürkçüyüm, ben de Cumhuriyetçiyim, ailem sosyal demokrat' diyerek oyları toplayan bu insan 2019 seçimlerinde AK Parti ile iş birliği yaptı, Cumhur İttifakı'nın adayı oldu. Kendisinin astığı Atatürk resimlerine, söylediği birkaç cümleye aldanan Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri ve Manisa’nın güzel insanlarını kahrederek gitti Adalet ve Kalkınma Partisi’ne teslim oldu. Ardından öyle bir dönem başladı ki Manisa'da, sokağa çıkmaz oldu. Hiçbir iş yapmıyordu, tamamen yapmaz oldu."

"EMEKLİLERİ AÇLIĞA SÜRÜKLEDİLER"

Özel, sözlerine şöyle devam etti:

* "Bugün sadece Soma’da değil Türkiye’nin dört bir yanında televizyonlarının başına geçenler bir umut bir müjde bekliyorlar. Bunu bekleyenler geçim sıkıntısı karşısında ezilenler, hayat pahalılığı karşısında ezilenler. Zamlardan ezilenler, en çok da emekliler. Meydanların çok önemli bir kısmı emekli. Canı yanıyor, meydanlarda, mitinglerde sesimi duyurayım diye buralara koşuyor. Elleri kaldırtıyoruz 10'unundan 8'i 10 bin lira alıyor. Daha iki gün önce Türk-İş açıkladı, açlık sınırı 16 bin 200 lira. Emekliler açlık sınırının 6 bin lira altında geçinmeye zorlanıyorlar, yokluğa, açlığa sürükleniyorlar.

* Türk-İş açıklamış, süt 20 liradan 4,5 lira zamla 24,5 lira olmuş. Bir ayda peynir 282 lira olmuş, 65 liralık yoğurt 72 lira olmuş. Daha kıyma 400 liraymış, 460 lira olmuş. Kuşbaşı et 500 liraymış 580 lira olmuş. Yani Türk-İş’in hesaplarına göre son bir ayda gıda enflasyonu bazı ürünlerde yüzde 15’leri bulmuş. Ama bizim emeklimize o kadar düşük bir enflasyon hesabı ile yüzde 33 zam yaptılar, 7 bin 500 lirayı 10 bin lira yaptılar ve açlığa sürüklediler. Ben, 'Emekliye para ver' deyince, 'Emekliye para verirsem çalışanlara maaş ödeyemem' diyor. Emekli başına 7 bin lira seyyanen zam 800 milyon para tutuyor. '800 milyon lirayı bulabilirsem çalışanların maaşını ödeyemem' diyor.

* Emekliyle çalışanı karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Oysa bu sene 5’li çeteden, holdinglerden, müteahhitlerden alması gerekip vazgeçtiği vergi bu para kadar. Yani 5’li çeteye para var, emekliye para yok. Yani lüks otomobillerine, dünyanın en pahalı makam aracına para var: emekliye yok. Uçan sarayına, yazlık sarayına para var emekliye yok. Emekli diyor ki 'Eğer emekliye para yoksa 31 Mart’ta oy da yok.'

* Tayyip Erdoğan diyor ki, 'Emekliye para yok.' Ben, Tayyip Erdoğan’ın söylediğini söyleyeyim, siz de sana da 'Oy yok' deyin belki duyar. Duyar da bir şey yapar mı yazmaz, çünkü o garibanın sesini, yoksulun sesini duymaz. Onun duyduğu ses hep zenginlerin sesi, hep fabrikatörlerin, patronların sesi. Ama ona sesimizi 31 Mart günü duyuracağız hep beraber."

ÇEDES ELEŞTİRİSİ

Özel, ÇEDES projesini eleştirdi. Bu projenin tehlikeli olduğunu söyleyen Özel, şu ifadeleri kullandı:

* "ÇEDES diye bir proje var. Laikliğe karşı, Atatürk'e karşı ne kadar adam varsa hepsi ÇEDES'i savunuyor. Biz de bu projenin kadar tehlikeli olduğunu söylüyoruz. Ne oldu biliyor musunuz? Daha dün İzmir il Müftüsü, ÇEDES projesi kapsamında küçücük çocukları aldı ve bir mezar ziyaretine götürdü. Kimin mezarına götürdü biliyor musunuz? Esat Erbilli'nin mezarına götürdü. Esat Erbilli kim, Menemen'de Asteğmen Kubilay'ı katledip, kafasını kesip Menemen'de gezdirenler var ya onların içinde olup da yaşı yüksek olduğu için infaz edilmeyip müebbet hapse çarptırılan, suçu sabit olan Kubilay'ın katilinin mezarına çocukları götürmüşler.

* Şimdi bütün Atatürkçülerden sadece CHP'lilerden değil, MHP'liler diyor 'biz de Atatürk'ü seviyoruz', AK Parti seçmeninin içinde Atatürk sevgisi olan yok mu? Çok. Herkese diyoruz ki; bakın kardeşim bunlar gemi azıya aldılar. Asteğmen Kubilay'ın kafasını kesen adamın mezarına çocuğu götürenlerden bu memlekete fayda gelmez. 'Atatürk bize bunu öğütlüyor' diyorum bana 'Sen Atatürk'le nasıl konuşuyorsun. Atatürk öldü’ diyorlar. Devlet Bahçeli'ye söyledim. Atatürk, Devlet Bahçeli için öldü ama bizim için ölmedi, -kalbini göstererek- buramızda yaşıyor."