Meclis’te ‘Çukur’ tartışması
TBMM Genel Kurulu'nda, gündem dışı söz alan AKP İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, Küçükçekmece'deki parkta İBB'nin kazdığı ve içi su dolu çukura düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer'in hayatını kaybetmesini gündeme getirdi.
"EDANUR ÇOCUĞUMUZU BİZ BURADA CİNAYETE KURBAN VERMİŞİZ"
Yıldırım, "Piknik yapan aile parkta güvenli bir şekilde çocuğunu koruyamaz hâlde. Çok basit bir olay, basit bir tedbirle engellenmesi gereken bir kazayı maalesef, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kazmış olduğu bu çamur çukurunu kapatamamış ve Edanur çocuğumuzu biz burada cinayete kurban vermişiz" dedi.
"CHP'NİN AÇTIĞI ÇUKUR YOK"
Yıldırım’a konuşması sırasında tepki gösteren CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, "CHP'nin açmış olduğu çukur, diyor ya. Ya, sizin açtığınız çukurlar bitmedi. CHP'nin açtığı çukur yok" dedi.
"İSTANBUL'UN CAN GÜVENLİĞİ YOK"
Yıldırım, "İstanbul'un can güvenliği yok. Otobüse binenler otobüste, metrobüse binenler metrobüste kaza yapıyor. Metroya binenler metroda takılı kalıyor. Pikniğe gidenler parkta çocuklarını ölü olarak teslim ediyor. CHP'li belediyenin getirmiş olduğu sonuç bu" diyerek konuşmasını sürdürdü.
"31 MART’A KADAR O İFTİRALARI YAPTINIZ, CEVABINI ALDINIZ"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise yerinden konuşarak "31 Mart’ta aldın cevabını, hâlâ bu iftiralara devam et. 31 Mart’a kadar o iftiraları yaptınız, cevabını aldınız" dedi.
Yıldım ise "Biz boşuna demiyoruz CHP demek çamur, çukur, çöp demek" diye konuştu.
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, şunları söyledi:
*Biz böyle bir kazanın olmuş olmasından derin üzüntü duyuyoruz, keşke hiç olmasaydı. Sorumlu bir idare bu durumda hemen soruşturma başlatır ve adalet talep eder; biz bunu yapıyoruz, korkmayın.
*Ama sizin neler yapmadığınızı söyleyeceğim ben şimdi. Daha, Çorlu'da çocuklarını kaybeden anneler altı yıldır adalet arıyorlar, adaleti bulamıyorlar; mahkeme daha yeni kararı verdi, haberiniz var mı sizin bundan?
*Aladağ'da yurtta yanan çocuklar için ne yaptınız hatırlıyor musunuz? Peki, siz Gökçek döneminde metro kazısında ölüp de 300 metre arkada cenazesi bulunan vatandaşı hatırlıyor musunuz?
"SİYASET ÜRETELİM DİYORSANIZ BAŞKA KAPIYA"
*Yüreğiniz yetiyorsa, bakın, bir yavrunun ölümü üzerinden siyaset yapmayın; ayıptır, yazıktır, günahtır. Cesaretiniz var mı? Gelin, kamu idaresinin hizmet kusurundan kaynaklı bütün ölümleri araştıralım, var mısınız?
*Bütün o yargılama safahatlarının niye on yıl sürdüğünü araştıralım, var mısınız? Gelemezsiniz, gelemezsiniz. Bir yavrumuz çukura düştü, Allah rahmet eylesin; tabii ki gereğini yapacağız hiç şüphesiz ama ‘Bunu bir fırsata çevirelim, bundan yararlanalım, bundan siyaset üretelim’ diyorsanız başka kapıya.
"VAR MISINIZ; HER ŞEYİ KONUŞALIM"
*Çünkü ikiyüzlüsünüz, çünkü bugüne kadar kılınızı kıpırdatmadınız. Ama gerçekten bu bir vesile olsun sayın vekiller, bundan sonra bu Meclis, bu tip kazaların peşine düşsün, araştırsın, mahkeme safahatını takip etsin.
*Adalet de yerini bulsun; var mısınız, yüreğiniz yetiyor mu? Sayın Hatip yavaş yavaş bizim olduğumuz noktaya gelecek ama zorlanıyor çünkü onun kulağına üflemişler: "Çamur çukuru" demişler, iki de bir söylemek zorunda kalıyor. Şimdi, biz arkadaşlar diyoruz ki: ‘Her şeyi konuşalım.’
"GELİN ARAŞTIRALIM"
*Bu ülkede idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan bu belediye olabilir, kamu olabilir... Gelin araştıralım, üzerine eğilelim siyaset olarak ve Meclis olarak yapacağımız şey var mı, yok mu bakalım diyoruz. Siz ne diyorsunuz?
*Israrla "Bu yavrumuzu konuşalım." diyorsunuz. Sayın Vekil burası bir hukuk devletiyse bu iş savcılığın işidir. Bakın, idari soruşturma da var, savcılık da el altmış; biz, bunları burada konuşamayız. Bakın, bunları bilmelisiniz.
*Eğer siz mahkemelerde adalet bıraktıysanız, savcı araştırır, soruşturur, kovuşturur, mahkeme olur, o safahatları birlikte takip ederiz ama o 5 yaşındaki yavruyu ısrarla konuşmaya çalışmanızı sadece kuru ve kötü bir siyaset yapmak olarak tanımlıyorum çünkü bunun başka bir açıklaması yok.
*Ama gerçekten samimiyseniz, gerçekten siz bu işe kafanızı takıyorsanız, gerçekten bir gün kalktınız ve 5 yaşındaki bir yavrumuzun böylesine müessir bir durumda vefat etmesinden rahatsız olduysanız, vicdanlarınız ayağa kalktıysa bundan önceki o yavruları düşünün, bundan önce yanan yavruları, kaybettiğimiz canlarımızı da düşünün.
*Bakın, sizin iktidarınıza sadece 32 bin işçi iş kazasında hayatını kaybetti. Şimdi bunları niye konuşmuyoruz? Bunların hepsini alalım, hepsini konuşalım Türkiye Büyük Millet Meclisi de görevini yapmış olsun.